DOLAR

32,5102$% 0.28

EURO

34,5758% 0.19

GRAM ALTIN

2.501,59%0,76

ÇEYREK ALTIN

4.281,00%1,53

BİST100

9.548,09%-1,36

BİTCOİN

2048642฿%-0.14951

İmsak Vakti a 04:24
Çorum PARÇALI BULUTLU 23°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Av. Yalçınkaya: ”15 Temmuz Darbe Girişimi Ve Hukuk”

15 Temmuz’da gerçekleştirilen darbe teşebbüsü kapsamında TBMM tarihinde ilk defa bir saldırının hedefi oldu. TBMM yanında ayrıca İçişleri Bakanlığına bağlı Özel Harekât Daire Başkanlığı, bazı polis merkezleri ve sair kamu kurumları doğrudan bir saldırının hedefi olduğu gibi çok sayıda polis ve sivil de hedef gözetilerek açılan ateş sonucunda veya değişik şekillerde hayatını kaybetti.

Bu saldırılar iç hukuku ilgilendirdiği gibi konunun ayrıca uluslararası hukuk ve savaş hukuku açısından da değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira diplomatik dille açıkça ifade edilmese de darbenin arkasında ABD’nin yer aldığı hususu toplumun tüm kesimleri tarafından kabul edilmektedir. Bu kabul soyut iddialardan öte, güçlü delillere dayanmaktadır. FETÖ’nün sistematik bir şekilde ve uzun bir zaman diliminde ABD himayesinde profesyonel bir organizasyona büründüğü hususu, artık tartışmasız bir gerçek haline gelmiştir. Bu sebeple 15 Temmuz’da başlatılan darbe teşebbüsünün bir grup asker tarafından tasarlandığı ve icra edilmeye çalışıldığını söylemek safdillik olur. FETÖ’nün askeri kanat haricindeki; yargı, emniyet, istihbarat ve medya gibi kanatlarının, darbenin gerek hazırlık gerekse icra aşamasında eşzamanlı ve eşgüdümlü bir şekilde hareket etmiş olması, olayın arkasındaki başka güçlerin olduğunu  açıkça işaret etmektedir.

 

15 Temmuz 2016 tarihinde ABD desteğinde gerçekleştirilen “Türkiye’nin siyasal bağımsızlığına” yönelik silahlı eylem, ulusal barışı tehdit ettiği gibi uluslararası barışı da zedelemiştir. Bu eylem 1945 Tarihli Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın kuvvet kullanımını yasaklayan 2/4. maddesine, 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin “yaşam ve özgürlük hakları”nı düzenleyen 3. maddesi ile siyasal hakları düzenleyen 21. maddesine, 1966 tarihli Siyasi ve Medeni Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin “halkların kendi kaderini tayin hakkı”nı düzenleyen 1. maddesine, “yaşama hakkı”nı düzenleyen 6. maddesine, “özgürlük ve güvenlik hakkı”nı düzenleyen 9. maddesine ve diğer uluslararası hukuk kurallarına aykırı bir eylemdir.

 

15 Temmuz 2016 tarihinde başlatılan müdahalenin silahlı olması ve eylemin gerek resmi gerekse sivil hedeflere yönelmesi sebebiyle insancıl hukuk (savaş hukuku) açısından da ayrı bir değerlendirme yapmak gerekmektedir.

 

Her türlü darbe ve kalkışmaya karşı halkın demokratik direnme hakkı kutsaldır. Parlamenter demokrasinin yarattığı tarihsel birikimin gücüyle halkımız, darbeye karşı direnme hakkının bir örneğini vermiştir.

 

Türkiye’nin saygınlığı açısından hesaplaşma süreci sadece ve sadece hukuk sınırları içinde yürütülmelidir. Darbeciler, tüm işbirlikçileri ile birlikte hukuk düzeni içinde yargı önünde hesap vermelidir. Hesap sorma sürecini ve soruşturmaları, Anayasa ve hukuk sınırları dışına taşıyıp bir cadı avına dönüştürmek, Anayasayı ihlal eden darbecilerle aynı konuma düşmek olur. Soruşturmalarda özellikle sorumlu olanla olmayanı ayırmak, sorumlulardan hukuk sınırları içinde hesap sormak, bundan sonraki normalleşme ve demokratikleşme sürecinin selameti açısından büyük önem taşımaktadır. Soruşturmalar, intikam ve tasfiye fırsatı gibi görülmemelidir. Öte yandan hukuk devletinin gereği olarak er ve erbaşlara dönük linç girişimleri de aynı biçimde soruşturulmalıdır.

 

 

Söyleki;

 

FETÖ ve belli bir tabanı sahiplenmeye çalışan bütün terör örgütleri devletin adliye uygulamalarında hukuksuzluk yapmasından mutluluk duyarlar. Yapılan hukuksuzluklar, suçsuzun suçludan ayrılmasından, doğrunun yanlıştan ayrılmasını önleyeceği için aynı torbanın içine mümkün olduğu kadar suçsuz da atılsın ki benim suçluluğum ortaya çıkmasın demeye çalışırlar. Bu sebeple aklımızla hareket etmemiz lazım. Öyle sinsi bir örgütle karşı karşıyayız ki, hakikaten işimiz çok zor. Kurunun yanında yaş da yansın denecek olursa , bundan öncelikle FETÖ yararlanacaktır. Çünkü yapılan yanlışlar ilerde bir bir ortaya çıktığında, suçlu suçsuz çizgisi tamamen birbirine karıştırılacağından, gerçekten suçlu olan FETÖ üyeleri bu izlerin birbirine karıştığı ortamdan istifade etmeye çalışacaktır. Ve dönüp dünyaya ‘aslında bizim yaptığımız bir şey yok, siyasi iktidar Türkiye’de muhaliflerini ayıklıyor’ demek için fırsat kollayacaktırlar. İşte bu noktada avukatın bir soruşturmada varlığı ve etkinliği suçlunun suçsuzdan ayrılmasında vazgeçilmez önemdedir.Hiç kimsenin avukatları  yaptıkları görevle küçümsemeye veya hedef bellemeye hakkı yoktur. Tam aksine avukatlara Türkiye’nin hiç bu kadar ihtiyacı olmamıştır.

 

FETÖ işgalcileri 15 Temmuz’da başarılı olsalardı hukuku kesin olarak askıya alacaklardı. Bu işgalcilerin püskürtülmesi hukukun askıya alınmasını değil, dört elle hukuka sarılmamızı emrediyor. Avukatlar hem soruşturmalarda görev başında olmalıdır, her türlü zorlama, işkence, kötü muamele iddialarının, sahte veya zorlanmış itirafların alındığı şeklindeki şaibelerin önlenmesi için avukatların görev başında olması gerekmektedir.

18.10.2016

Avukat

Ali YALÇINKAYA

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Fetö’den 4 öğretmen daha tutuklandı

HIZLI YORUM YAP