AKP,” Laiklik ülkenin olmazsa olmazı”dedi!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AKP yönetimi, görevden almalar ve kamudan ihraçlar nedeniyle geniş toplum kesimlerini etkileyen FETÖ operasyonlarında “ikincil zararların” azaltılması amacıyla yeni projeleri gündemine aldı. AKP Kadın Kolları Başkanlığı, aileleri FETÖ kapsamında cezaevinde olan çocukların okullarda ve toplumda dışlanmaması, rehabilitasyonlarını da içeren uygulamalara veri oluşturmak üzere bayram tatilinden sonra bir dizi çalıştay ve konferans düzenleyecek. Kadın Kolları Başkanı Selva Çam, “Annesi, babası suçlu olabilir; ama günahsız çocuklar bundan etkilenmemeli. Bu süreçte bir kayıp kuşak oluşmasına izin veremeyiz” dedi. Çam ayrıca, “Laiklik ülke için teminat. Bunda hiçbir çekince yok” diye konuştu.

İlk çalıştayda, özellikle çocukları temel alarak 15 Temmuz sonrası yapılması gereken rehabilitasyonları ele alacaklarını belirten Çam, çalıştaya akademisyenler, ilgili bakanlıkların bürokratları başta olmak üzere psikologlar, sosyologlar, ilahiyatçılar ve okul müdürlerinin davet edileceğini söyledi. Çam, “Özellikle çocuklar darbe girişiminden çok olumsuz etkilendiler. Biz o gece TBMM’de bombaların altındaydık, kızım bütün gece biz ölürsek ne yapacağını düşünmüş. Şimdi benim çocuğum, başka bir çocuğa ‘Anneme-babama bomba atanlar bunlardı’ diye bakmamalı. Bu anlamda tüm çocuklarımızın rehabilitasyonu önemli” dedi.

DİN ADAMI DEĞİL TERÖRİST

Çam, 81 il kadın kolları başkanları için düzenleyecekleri konferansla da FETÖ yapılanması üzerine çalışma yapacaklarını aktardı. Bu çalışmalar sonucunda eylem planları hazırlanacağını belirten Selva Çam, “Tüm bu yaşananların sosyal boyutuna yönelik yan etkileri azaltmak istiyoruz. Amacımız bakanlıkların icraatına altyapı oluşturmak. Bu süreçte değerlerimiz de büyük zarar gördü. Bunun sosyal etkilerini de onarmalıyız. Bir kere bu adamın bir din âlimi olmadığını herkes haykırmalı. Bu adam bir terör örgütü elebaşı ve bir terörist” dedi.

KADINLAR NEDEN ÖNDEYDİ?

Çam, darbenin önlenmesinde kadınların etkili olduğuna dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın henüz çağrı yapmadığı dakikalarda bile sokağa çıkan direnişçilerin yüzde 30’unun kadın olduğunu vurgulayan Çam, “Cumhurbaşkanı’nın çağrısından sonra çıkanların da yüzde 40’ı kadın. İlk haftada demokrasi nöbetlerine katılanların yüzde 54’ü kadın. Sonraki haftalarda yüzde 49’u kadın, yüzde 51’i erkek oranlarıyla eşitlenme oluyor. Yani şunu gördük; insanlar, özellikle kadınlar artık özgürlüklerinin, haklarının bilincindeler, bunu kıymetini biliyorlar ve bunları korumak istiyorlar. Son yıllarda özellikle kadın hakları alanındaki kazanımların, darbe girişimine karşı refleks gösterilmesinde ve gece vakti bile olsa kadınların sokağa dökülmesinde çok etkili olduğunu görüyoruz” dedi. Çam, o gece yaşananlar ve sonraki gelişmelerle ilgili şunları söyledi:

NENE HATUN DNA’MIZDA

“Darbe girişimcilerinin öngöremedikleri ve hesaba katmadıkları şey artık siyasi teşkilatlanmanın geçmiştekinden çok daha güçlü olmasıydı. Kadın Kolları Başkanlığı olarak birimimde gözlemlediğim; henüz Cumhurbaşkanımız CNN Türk’e çıkmadan önce 81 ilde kadın kolları kadememizdeki yöneticilerimizin çoğu il başkanlıklarına gelmişti bile. Askerlerin Boğaz Köprüsü’nü kestiği haberleri geldiği anda Whatsapp grubumuzu harekete geçirdik. Sadece Kadın Kolları’nda binlerce kademe yöneticisi il başkanlıklarında hazırdı. Aslında genetik kodlarımızda, DNA’mızda bu var; kadınlarımız her zaman cesaretli. Nene Hatun’un Rus işgaline karşı Aziziye tabyasına ilerleyişe öncülük etmesi gibi…

LAİKLİK ÜLKE İÇİN TEMİNAT

Geldiğimiz noktada bu toplumsal uzlaşma çok kıymetli. Laiklik ülke için teminat. Bunda hiçbir çekince yok. AKP iktidarlarının başlangıcında herkes çok önyargılıydı. Sürekli biz bir şeyleri anlatmak zorunda kaldık. Bu süreçlerin artık çoktan geride kaldığını düşünüyorum. Hem inanç özgürlüğü olacak hem de herkes istediği gibi yaşayabilecek. Birbirimize güvenerek ülkemiz için en iyisini, en doğrusunu yapmaya çalışacağız.”

TASFİYE RAKAMLARI NEDEN SINIRLI?

Çam, FETÖ ile mücadele kapsamında teşkilattan ayıklamaların sürdüğünü belirterek, “Doğru bilgi ulaştığında hassasiyetle üzerine gidiyoruz. Birkaç temel ilkemiz var. Kesinlikle isimsiz ihbara itibar etmiyoruz. Bir kişi böylesine önemli bir konuda yardımcı olmak istiyorsa kimliğini gizlemesine gerek yok. Hakikaten FETÖ üyesi olduğunu tespit ettiğimiz kişileri hemen görevden alıyoruz. Aslında biz bu mücadeleyi 17/25 Aralık 2013’te zaten başlatmış ve etkili şekilde yürütmüştük. Bu arada kongrelerimiz oldu ve bu anlamda teşkilatlarımızda ciddi bir temizlik yaptık. Bu nedenle 15 Temmuz sonraki görevden almalarda çok abartılı rakamlar ortaya çıkmıyor. 2017 başından itibaren de kongre sürecimiz beldeler itibariyle başlayacak. Hassasiyetle, titizlikle incelemelerimizi yapıyoruz” dedi.