YENİ SEÇİM VE YENİ UMUTLAR

14 Mayıs akşamı saat 17:00 ve sandıklar kapanacak...

Sandıklar kapandıktan bana göre 3-4 saat sonra. 

Türkiye’nin kaderini belirleyecek seçimden saglıklı ilk sonuçlar alınacak Türkiye ya ortadogunun karanlıgına yada batı’nın aydınlıgına dogru yol alacak.

Dönüm noktası,tam bir yol ayrımındayız.

Ya  vatan, millet,din,beka söylemi ,Togg vadi ile devam edecek Türkiye Halkı yapılan zamları ve yüksek enflasyonu kabul edip yoluna giderek mevcut düzen ve görüş devam edecek,

Yada yeni bir söylem,hak-hukuk ve adalet üstünlügüne inanan ve  Türkiye'nin Avrupa ile bütünleşmesine yönelik atacağı adımların arttırılmasını ve Avrupa Birliği'ne Türkiye'nin tam üyeliğinden yana olan bir söylemi Türkiye  halkı iş başına getirecektir.

Halkımızın yeni bir umuda ihtiyacı var.Hayata küsenler ve yeni bir umutla hayata sımsıkı sarılan insanlara bu ülkenin ihtiyacı var.Yine de halkın seçimine saygı duymak ve halka inanmak gerek.

Geçtiğimiz yerel yönetim  seçimleri ile ilğili mevcut hükümet  ilk defa arka arkaya iki seçimi, hem de çok büyük oy farkıyla kaybediyor. 

Seçimin niye kaybedildiği üzerine çok şey söylendi ve yazıldı.

AK Parti’nin ve sonrası Erdoğan’ın zorlamalarıyla ve son kertede YSK tarafından alınan sadece İstanbul Belediye Başkanı seçimini yenilenme kararının haksızlığından yapılan stratejik hatalara; İmamoğlu’nun seçim sürecinde gösterdiği başarılı, kapsayıcı ve yapıcı performanstan cumhur ittifakının söylem ve tavrındaki tutarsızlıklara ve zayıflığa; kullanılan ötekileştirici, kırıcı, kibirli dilden; Öcalan ve kardeşinden son dakikada yararlanma çabasına geniş bir yelpazede yer alan nedenler, İmamoğlu’na tarihi bir başarı getirirken, Erdoğan ve AK Parti’ye tarihi bir başarısızlık yaşatmıştı.

Bununla birlikte 14 Mayıs seçimleri sonuçları bana göre, Kılıçdaroğlu,İmamoğlu,Yavaş ve Millet ittifakın’dan daha çok, Erdoğan ve AK Parti cephesinde seçim sonrası önemli gelişmelerin yaşanacağını, önemli kararların alınacağını, siyaset alanının canlanacağını görebiliriz.

14 Mayıs seçim sonuçları  bize şu saptamayı gösterecek:  Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi bu haliyle ne bürokratik kurumsal yapı olarak, ne de yönetim aygıtı olarak iyi çalışıyor; ciddi yönetim sorunlarıyla karşı karşıya olan Türkiye’yi iyi yönetemiyor.  

Sadece demokrasi ve hukuk alanında değil, yönetim alanında da ciddi sorunlar var; toplumda, özellikle toplumun modernleştirici kitleleri arasında da sisteme karşı ciddi kaygıların olduğunu görüyoruz. 

Bu bağlamda, seçim sonrası Türkiye’de “yönetim alanı” üzerine de ciddi bir tartışmanın ortaya çıkacağını düşünüyorum. Denge ve denetleme sistemi ve kurumlarını güçlendirecek yeni anayasa ve yarı-başkanlık ya da güçlendirilmiş ve rasyonel parlamenter sistem üzerine tartışmaların başlayacağını görebiliriz.

Türkiye’nin bu seçimi, dünya ile ilişkileri ve yönetim ile ilgili siyaset alanının genişlemesi fırsatı doğuracaktır; siyasi-kamusal tartışmanın farklı görüşleri içeren bir diyalog içinde başlama olasılığı ortaya çıkacagını düşünüyorum.Dünyada  Türkiye’nin önemi ve dinamizmi bir kere daha görülecektir. 

Korku, endişe ve geleceğe güvensizliğin yerini umut, değişim ve cesaret alacaktır.Bundan kimsenin kuskusu olmasın.26.04.2023

Avukat 

Ali YALÇINKAYA