“İmamlar İşini yapsın, siyasete bulaşmasın”

CHP’li Tahtasız Diyanet Sen Şube Başkanına tepki gösterdi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çorum Milletvekili ve KİT Komisyonu üyesi Mehmet Tahtasız, Diyanet Sen Çorum Şube Başkanı İsmail Şanal’ın Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i destekleyen açıklamasına tepki gösterdi. 

Din adamlarının dili, dini, rengi, ırkı, mezhebi ne olursa olsun insanları birleştirme gibi bir görevi olduğunu, toplumun tüm kesimlerine hoşgörülü davranması gerektiğini hatırlatan Mehmet Tahtasız, şunları söyledi:

“AKP iktidarı ile birlikte siyaset camilere kadar girdi. Ve ne yazık ki yaptıkları ulvi görevi unutan bazı imamlar da iktidarın camilerdeki siyasi sözcüsü oldu. Aynı zamanda imam olan Diyanet Sen Şube Başkanı İsmail Şanal’a dedikodunun, gıybetin ve iftiranı günah olduğunu hatırlatıyorum. Siyaseti siyasetçilere bırakmasını tavsiye ediyorum. Din adamı dediğin birleştirici olur, hoş görülü olur. İmam bu ayrıştırıcılığı yaparsa, imam bu dedikoduları yayarsa, iftiracıları savunursa cemaat ne yapmaz?

Eğer o Anayasa’yı yapanlar, bu ülkeyi kuranlar, başta Gazi Mustafa Kemal olmasaydı o camilerde şimdi ezan okunmuyordu, namaz kılınmıyordu. CHP camileri ne ahır yaptı ne de camileri kapattı. Hucurat Suresinin 6. Ayetinde Cenab-ı Allah ‘Ey iman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse, onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeyerek bir topluluğa kötülük edersiniz de, sonra yaptığınıza pişman olursunuz’ der. Maide Suresinin 8. Ayetinde ise ‘Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutun ve Allah için şahitlik edenler olun. Bir kavme olan kininiz sizi adaletsizliğe sürüklemesin. Adaletli olun, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır’ denilmektedir. Bu ayet, bir kişiye iftira atmanın, adaletsizlik yapmanın ve insanlara karşı kin beslemenin yanlış olduğunu vurgulamaktadır. Yolunu şaşırmış, siyasete bulaşmış imama tavsiyem bir partinin askeri gibi davranmasın. Allah’ın buyruklarını dinlesin ve cemaate saygıyı, hoşgörüyü öğütlesin. Savunacaksa imamların hakkını hukukunu savunsun. Milli Eğitim Bakanı’nın avukatlığını yapmasın. İşini yapsın, siyasete bulaşmasın. Siyaseti siyasetçilere bıraksın.”